Ehl-i Sünnet Müdafaası

Ehl-i Sünnet Müdafaası

Bu sayfayı hazırlamaktaki maksadım "Ehl-i sünnetin müdafaası" için bir bilgi ve belge bankası meydana getirmektir. Faydalı olacağı ümidi ile başladım. Allahü teâlâ hâlis niyet, hayırlı netice ve muvaffakıyet nasib etsin. Bu sayfayı ziyaret eden kardeşlerimden hayır dualarını istirham ederim. (Daha fazla bilgi için sayfanın altına bakınız.)

22 Ocak 2011 Cumartesi

Karaman'ın İlmî Ahlâkının Teşhiri

Bay Hayreddin Karaman demiş ki:

http://yenisafak.com.tr/Yazarlar/?i=25771&y=HayrettinKaraman

"Nassa karşı ictihad olmaz

Bir mesele ortaya çıkar ve bunun dini hükmünü öğrenmek gerekirse önce naslara (ilgili ayetlere ve hadislere) bakılır. Bunlarda aranan hüküm bulunamazsa usulüne göre ve ehli tarafından ictihada başvurulur. İşte böyle yapılır da hata edilirse hataya da sevap yazılır.

Hz. Ali'ye Medine'de bulunan ashab ısrarla bey'at ettiler. Bu bey'atı muteber sayan halifeye itaat eder, muteber saymayana göre Hz. Ali halife olmadığı için ondan katillerin teslimi veya cezalandırılması talep edilemez. Muaviye ve yandaşlarının yaptığı ictihad değildir, isyandır. Bunun böyle olduğunu yazının sonunda nakledeceğim büyük bir İslam aliminin de kaleminden okuyacaksınız."

Karaman'ın sözü burada bitti. Yazısının devamı yukarıdaki bağlantıda okunabilir. Burada bahsettiği İslam âlimi, Sadeddin-i Teftazani’dir (rahimehullah).

Altını çizdiğim lakırdılarına dikkat ediniz. Diyor ki, "ictihad değildir" ve bu sözüne destek olarak Sadeddin-i Teftazani'yi gösteriyor. Karaman'ın yaptığı nakillere güvenilemeyeceğini, görüş ve yaklaşımlarında dürüst olmadığını bu misal bize açık olarak gösteriyor. Aşağıda Teftazani’nin Şerhu'l-Akaid en-Nesefiyye kitabının "Halifeler" kısmının bir sayfasını veriyorum:


Tercümesi:

"Hazret-i Ali'nin radıyallahü teâlâ anh halife seçilişi sonrasında sahabe arasında vuku bulan ihtilaf ve harbler onun halifeliğini kabullenmemekten kaynaklanmamıştır. Bilakis bu ihtilaflar hatalı ictihaddan kaynaklanmıştır."

Bay Karaman'a, Teftazani'nin aynı kitabında naklettiği şu hadis-i şerifi de hatırlatalım:

(Eshabıma dil uzatmakta Allah’tan korkun! Benden sonra onları kötü emellerinize alet etmeyin! Onları seven, beni sevdiği için sever. Beni sevmeyen de onları sevmez. Onları inciten beni incitmiş olur. Beni inciten de Allahü teâlâyı incitmiş olur. Bunun da cezası gecikmeden verilir.)

Murat Yazıcı

1 yorum:

turunch dedi ki...

Peygamber efendimizin hadisi şeriflerinden anlaşılıyor ki bu iş (Sahabeyi sevmeme) gerçektende çok tehlikeli. Peki Hayrettin karaman neden ortalığı bulandırmak istiyor? Peygamber Efendimizi mi sevmiyor? yoksa Bunun gibi şeylerle gündemde kalmaya mı çalışıyor?

Yazıların Kaynakları

Bu sayfadaki yazılar genel olarak şu iki kategoriden birine girmektedir:
1. Gazete, dergi veya kitaplardan alınmış kısımlar veya makaleler. Bunların yazarları ve hangi kaynaktan alındığı açıkca belirtilmiştir. İstifadeli olduğunu ve mühim bilgiler ihtiva ettiğini düşündüğüm yazıları -muhtevalarını değiştirmeden- buraya aldım. Bu tür yazılarda ifade edilen görüşler yazarlarına aittir.
2. Kendi araştırmalarıma dayanan, çeşitli kitaplardan ve makalelerden istifade edilerek derlenmiş yazılar. İstifade edilen kaynaklar listelendikten sonra genellikle "Hazırlayan: Murat Yazıcı" ifadesi yazının sonuna eklenmiştir.
Bu sayfadaki yazıların mühim bir kısmını çeşitli forumlarda yayınlamıştım. Bu tür yazılarımı düzeltmeler ve ilaveler yaparak burada toparladım. Gerektiğinde eski yazılara yeni belge ve bilgiler ekliyorum.
Not: Sayfanın sol üst köşesindeki rakam, 3 Ocak 2009'dan bu yana bu sayfanın kaç kere görüntülendiğini göstermektedir. Bu rakama blog yöneticisinin girişleri dahil değildir.

Yazıların Kullanım ve Dağıtımı Hakkında

Bu sayfadaki yazıları kopyalayabilir ve kullanabilirsiniz. Buradaki herhangi bir yazıyı başka bir sitede yayınlarsanız, bu sayfaya ( http://muratyazici.blogspot.com/ ) bağlantı vermenizi rica ederim. Zamanla ilave başlıklar eklemenin yanı sıra, mevcut başlıklara da yeni belgeler eklemeyi planlıyorum. Bu sayfaya bağlantı verildiği takdirde, her okuyucu ilgilendiği yazının en yeni haline ulaşma imkânına sahip olacaktır.