Ehl-i Sünnet Müdafaası

Ehl-i Sünnet Müdafaası

Bu sayfayı hazırlamaktaki maksadım "Ehl-i sünnetin müdafaası" için bir bilgi ve belge bankası meydana getirmektir. Faydalı olacağı ümidi ile başladım. Allahü teâlâ hâlis niyet, hayırlı netice ve muvaffakıyet nasib etsin. Bu sayfayı ziyaret eden kardeşlerimden hayır dualarını istirham ederim. (Daha fazla bilgi için sayfanın altına bakınız.)

13 Ocak 2008 Pazar

Çalgı ve Müzik Hakkındaki Hadis-i Şerifler

(Suyun baklayı yeşerttiği gibi, gına [şarkı vs.] kalbde nifakı yeşertir.) [1]

(Siz, çalgı ve şarkı dinlemekten sakınınız. Zira o ikisi, suyun sebzeyi bitirmesi gibi, kalbde nifakı yeşertir.) [2]

(Şarkı, oyun ve eğlence kalbde nifakı büyütür. Nasıl ki su otu büyütüyorsa. Allah'a kasem ederim ki, Kur'an ve zikir kalbde imanı büyütür, tıpkı suyun otu büyütmesi gibi.) [3]

(Sesini şarkı ve türküyle yükselten bir kimsenin omuzları üzerine Allahü teâlâ iki şeytan gönderir, o şarkıdan kendini alıncaya kadar onlar tabanlariyle onun göğsüne vururlar.) [4]

"Hakim-i Tirmizi'nin Nevadiru'l Usul adındaki kitapta rivayet ettiği hadis-i şerifte Resul-i Ekrem efendimiz, (Her kim şarkı sesine kulak verirse, onun ruhanileri dinlemesine izin verilmez) buyurdu. Oradakilerden biri tarafından, (Ya Resulallah, ruhaniler kimlerdir?) diye soruldu. Resulullah da, (Cennet ehlinin okuyucularıdır) buyurdu." [5]

"Resulullahın sallallahü aleyhi ve sellem huzuruna bir kimse gelip, ya Resulallah ses çok hoşuma gidiyor. Ondan çok haz alıyorum. Cennette güzel ses var mıdır? sordu. Cevabında: (Allahü Teâlâya yemin ederim ki, Cennette bir ağaca, dünyada bana ibadet eden, beni zikredip, çalgı ve oyun aletlerinin sesine kulak vermeyen kullarıma işittirmek için, nağmeye başla diye vahy ve işaret olunur. Bu anda o ağaç, insanların bir benzerini duymadığı güzel bir ses ile, Cenab-ı Hakkı tesbih ve takdis eder. Onlara duyurup, sürur ve neşeye müstağrak eder) buyurdu." [6]

(Bir zaman gelecek, ümmetimden bazısı, zinayı, ipek giymeyi, içki içmeyi, çalgıyı helal addedecektir.) [7] [İbni Hacer diyor ki: Bu, çalgı âletlerinin haram olduğunun açık delilidir. ez-Zevacir, c.2, s.602.]

(Allahü teâlâ İblis’e “Senin müezzinin çalgılardır” buyurdu.) [8]

(Ben ancak iki ahmak ve kötü sesten menolundum: 1. Şeytan mizmarı 2. Musibet anındaki feryad.) [9]

(Bu ümmetten bazı kimseler yemek, içmek, oyun ve çalgı ile ge­celerler. Fakat domuz ve maymun suretine dönmüş olarak sabaha çı­karlar. Yerin dibine batarlar ve tepelerine taş yağar. Hatta sabah olunca, “Yahu falan kabilenin ve falancanın evi yerebattı.” derler. Lût kavmine gönderildiği gibi onların evlerine ve başlarına taş yağdırır. Ad kavminin üzerine taş yağdırdığı gibi, şarap içmeleri, ipek giymeleri, oyun ve çalgıcılar edinmeleri, riba yemeleri ve akraba ile ilgilenmemeleri sebebiyle bunların kabilelerinin ve evlerinin üzerine de taşlar yağdırır.) [10]

(Ümmetim beş şeyi helâl gördüğü vakit helak olmayı haketmiştir Lânetleşme açığa çıktığı, İçki içip ipek giydikleri, şarkıcı kadınlar edindikleri, erkek erkekle kadın da kadınla yetindiği vakit­tir.) [11]

(İki ses dünya ve âhirette melundur: Nimetle çalgı ve musibette feryad.) [12]

(Allah'a yemin ederim ki, üm­metimden öyle insanlar gelecek, onlar nankörlük, kibir, çalgı, eğlen­ce ve oyun île haşr-u neşr olacaklardır. İşte bunlar, haramı helâl ta­nıdıkları, ırlayıcı, türkü ve şarkıcı kadınlar bulundurdukları, içki iç­tikleri ve riba yiyip ipek giydikleri için maymun ve domuz olarak sabahlayacaklardır.) [13]

(Muhakkak Allah beni âlemlere rahmet ve hidâyet olarak gön­dermiş ve bana nefesli çalgı âletlerini, sazları, defleri ve cahiliye dev­rinde kendilerine tapınılan putları kırmamı emretmiştir.) [14]

(Ümmetimden bazı kimseler içki içer ve ona adından başka bir ad verirler. Etraflarında çalgılar çalınır ve şarkıcılar şarkı söylerler. Allahü Teâlâ bunları yere batırır ve bunlardan bir kısmını domuz ve maymun yapar.) [15]

(Şarkı ve türkü söyleyen kadınlar ve çalgı âletleri çoğaldığı ve içkiler bol bol içildiği vakit bu ümmette yere batma, suret değişme ve (taş) atma (yağ­ma) olayları vuku bulur.) [16]

(Doğrusu Allah her günahkârı affeder, yalnız tambur, saz ve davul çalanları affetmez.) [17] [Bir sonraki hadisin yanındaki açıklamaya ve aşağıdaki nota bakınız.]

(Çalgıları dinlemek günahtır. Başında oturmak fısktır. Ondan zevk almak ise küfürdür.) (“İstima-u melâhî haram-ün vel-culûs-i fîhâ fisk-ün vet-telezzüz-ü bihâ küfrün”) [Yani küfranı nimettir. Zira uzuv­ları yaratıldığı şeylerin dışında kullanmak küfranı nimettir. Hadisteki küfür kelimesi günahın büyük oluşunu ifade etmektedir. Veya onu helal bilerek ve zevk alarak dinlediğinde kafir olacağını ifade etmektedir-İbni Abidin.] [18]

Abdullah b. Sabit, Resulullahın aleyhisselam şöyle buyurduğunu anlattı: (Gelecek zamanda yere batma, şekil değiştirme ve namuslu kadına iftira olacaktır.) Dediler ki: Ya Resulallah! Onlar La ilahe illallah şehadetini yaparlar mı? Dediler ki: (Evet, öyle. Ama onlar arasında şu dört şey yaygınlaşınca, anlatılanlar olur: 1. Şarkıcı kadınlar, 2. Çeşitli çalgı aletleri, 3. Çok içki içenler, 4. İpekli giyimler.) [19]

(Şu 15 kötü haslet işlendiği zaman ümmetim belaya maruz kalır:1- ... 13- Şarkıcı kadınlar çoğalınca 14- Çalgı aletleri yayılınca 15- ....) [20]

(Kim bir şarkıcı kadını dinlemek için oturacak olursa, Kıyamet gününde kulaklarına kurşun dökülecektir.) [21]

(Allahü teâlâ Kı­yamet gününde şöyle buyuracaktır: "Nerede kendilerini ve kulaklarını boş sözlerden ve şeytanın mizmarlarından [çalgılardan] uzak tutan kullarım? Onları misk bahçelerine yerleştirin ve kendilerine Benim rızamı onların üzerine yağdırdığımı haber verin." Sonra da meleklere şöyle der: "Onlara Bana hamdi, şükrü ve se­nayı işittiriniz. Kendilerine, kendileri için herhangi bir korku bulunmadığı­nı ve onların üzülmeyeceklerini haber veriniz.") [22]

(Her kim öldüğünde yanında şarkıcı bir cariye bulunuyor ise, onun cenaze namazını kılmayınız.) [23]

(Allahü teâlânın gazabına sebep olan şeyler: Acıkmadan yemek, uykusu yokken uyumak, tuhaf bir şey olmadan gülmek, musibette feryat etmek, nimete kavuşunca mizmar [çalgı çalmak].) [24]

(Kıyamet alametlerindendir; çocuğun öfkeli, yağmurun hararetli olması, şerlerin taşması, yalancının tasdiki, doğrunun yalanlanması, haine güvenilmesi, emine ihanet edilmesi, münafıkların kabileye efendi olması, çarşıya münafıkların hakim oluşu, mihrapların süslenmesi, kalblerin harap edilmesi, erkeğin erkeklerle, kadınların kadınlarla yetinmesi, dünyanın mamur kısmının harab, harap kısmının mamur olması, şüphenin ve faizin aşikar olması, çalgının ve eğlence aletlerinin alenileşmesi, içkinin içilmesi, zaptiyenin, gammazların ve gıybetçilerin çoğalması.) [25]

(Şarkıcı cariyeleri satmayınız, satın almayınız. Onlara (bu işi) öğretmeyiniz. Böylelerinin ticaretinde de hayır yoktur, onların karşılığında alınacak olan para da haramdır. Lokman suresi 6. âyeti benzeri hususlar için nazil olmuştur.) [26]

(İlk nevhâ ve tegannî eden şeytândır) [27]

(Mizmarları kırmak ve hınzırları öldürmek için gönderildim) [Çalgıları ve domuz eti yemeyi yasaklamak için emrolundum.] [28]

Not: Hadis-i şeriflerin çoğunu, alimlerin açıklamalarını eklemeden naklettim. Hadis-i şerifleri tam ve doğru anlamak için elbette alimlerin açıklamaları ile beraber okumak lazımdır. Ancak, fıkıh kitaplarının çalgı ve müzikle alakalı yazıları "Müzik Hakkında Alimlerin Sözleri" başlıklı yazıda bulunabilir. Bizler için fıkıh kitaplarındaki yazılar seneddir. Yani, bir işin haram, mekruh, mübah, vs. olduğu fıkıh kitaplarından öğrenilir. Bu hadis-i şerif meallerini burada derlememin gayesi, "müzik ve çalgı konusunda nass yoktur" diyenlerin sözlerinin yanlış olduğunu ortaya koymaktır.

Mehazlar:

[1] İmam-ı Birgivi, Tarikat-i Muhammediyye, Demir Kitabevi, İstanbul, 1996, s.336-338 (Ebu Davud ve Beyheki'nin İbni Mesud'dan (radıyallahü anh) yaptığı rivayet); Seyyid Abdülkadir-i Geylani, Gunye'tüt Talibin, Berekat Yayınevi, İstanbul, 1986, s.228; A. Z. Gümüşhanevi, Ramuz el-Ehadis, Gonca yayınevi, c.1, sahife 225, hadis no: 12 (Ravi: Hz. İbni Mes'ud radıyallahü anh).
[2] Ramuz el-Ehadis, c.1, sahife 174, hadis no: 5 (Ravi: Hz. Abdullah ibni Mes'ud radıyallahü anh).
[3] Ramuz el-Ehadis, c.1, sahife 225, hadis no: 13 (Ravi: Hz. Enes radıyallahü anh).
[4] İmam-ı Birgivi, Tarikat-i Muhammediyye, s.336-338 (İbni Ebi Dünya ve Taberani'nin Ebu Ümame'den radıyallahü anh yaptıkları rivayet); İmam-ı Kurtubi, el-Camiu li-Ahkami'l Kur'an, Buruç Yayınları, 13/515-519: Lokman suresi, 6. ayet tefsiri.
[5] İmam-ı Şarani, Muhtasaru Tezkireti-l Kurtubi, Bedir Yayınevi, 1980, s. 355; İmam-ı Kurtubi, Lokman suresi, 6. ayet tefsiri.
[6] Seyyid Abdülkadir-i Geylani, Gunye'tüt Talibin, Berekat Yayınevi, İstanbul, 1986, s.228; Ramuz el-Ehadis, c.1, s. 171, hadis no: 5.
[7] Sahih-i Buhari Muhtasarı Tecrid-i Sarih Tercümesi ve Şerhi, 12. cilt, 1892 nolu hadis-i şerif.
[8] İbni Hacer-i Mekki, ez-Zevacir, Kayıhan Yay., c.1, s.212; İmam-ı Gazali, İhya, Bedir Yay., c.3, s.77; Ramuz el-Ehadis, c.2, s.332, hadis no: 4.
[9] İmam-ı Zehebi, Kitabül-Kebair, Bedir Yay., s. 164.
[10] İbni Hacer-i Mekki, ez-Zevacir, Kayıhan Yay., c.1, s.426 (İmam-ı Ahmed ve İmam-ı Beyhaki'den naklen); Tergib ve Terhib, c.5, s.9.
[11] ez-Zevacir, c.1, s.427 (İmam-ı Beyhaki'den naklen); Ramuz el-Ehadis, c.1, s.29, hadis no: 9.
[12] ez-Zevacir, c.1, s.445 (Bezzar'ın rivayetinden naklen); Ramuz el-Ehadis, c.2, s.308, hadis no: 13.
[13] ez-Zevacir, c.1, s.671 (Ahmed ibni el-İmam Ahmed'in "Zevaid"inden naklen); Ramuz el-Ehadis, c.2, s.459, hadis no: 2.
[14] ez-Zevacir, c.2, s.456 (İmam-ı Ahmed'den naklen); Tergib ve Terhib, c.5, s.25; Ramuz el-Ehadis, c.1, s.245, hadis no: 8.
[15] ez-Zevacir, c.2, s.457 (İbni Mace ve İbni Hibban'dan naklen); Mişkatü'l-Mesabih, 2/467: bkz. Muhtasaru Tezkireti-l Kurtubi, s. 468; Tergib ve Terhib, c.5, s.28; Ramuz el-Ehadis, c.2, s.367, hadis no: 6.
[16] ez-Zevacir, c.2, s.458 (İmam-ı Tirmizi'den naklen, hadis 2212); Tergib ve Terhib, c.5, s.28.
[17] ez-Zevacir, c.2, s.600.
[18] İbni Abidin, Reddü'l-Muhtar Ale'd-Dürrü'l-Muhtar, Şamil Yayınevi, c.15, s.343; Hadisin ilk kısmı (İstima-u melâhî haram-ün) için bkz. Mevkufat Mülteka Tercümesi, Sağlam Yayınevi, İst.; c.4, s.117.
[19] Ebu'l-Leys Semerkandi, Tenbihü'l-Gafilin Bostanü'l-Arifin, Bedir Yay., s.684.
[20] Muhtasaru Tezkireti-l Kurtubi, s. 467 (bkz. Tirmizi, hadisler 2210, 2211); Tergib ve Terhib, c.5, s.10.
[21] İmam-ı Kurtubi, el-Camiu li-Ahkami'l Kur'an, Buruç Yayınları, 13/515-519: Lokman suresi, 6. ayet tefsiri.
[22] İmam-ı Kurtubi, Lokman suresi, 6. ayet tefsiri; Ramuz el-Ehadis, c.1, s.59, hadis no: 11.
[23] İmam-ı Kurtubi, Lokman suresi, 6. ayet tefsiri.
[24] Ramuz el-Ehadis, c.2, s.339, hadis no:3.
[25] Ramuz el-Ehadis, c.2, s.448, hadis no:8.
[26] İmam-ı Kurtubi, Lokman suresi, 6. ayet tefsiri (bkz. Tirmizi, hadisler 1282, 3195; İbni Mace, hadis no:2168).
[27] Zebidi, İthafu's-Sade, VII, 671-672 (bkz. Dr. Dilaver Selvi'nin Avârifü’l-Mearif tercümesi, Semerkand Yayınevi, 2005; s.240, dipnot: 4).
[28] Ahmed Şemseddîn ibni Kemâl, Kırk Hadis, 39 nolu hadis-i şerif.

Hazırlayan: Murat Yazıcı

Yazıların Kaynakları

Bu sayfadaki yazılar genel olarak şu iki kategoriden birine girmektedir:
1. Gazete, dergi veya kitaplardan alınmış kısımlar veya makaleler. Bunların yazarları ve hangi kaynaktan alındığı açıkca belirtilmiştir. İstifadeli olduğunu ve mühim bilgiler ihtiva ettiğini düşündüğüm yazıları -muhtevalarını değiştirmeden- buraya aldım. Bu tür yazılarda ifade edilen görüşler yazarlarına aittir.
2. Kendi araştırmalarıma dayanan, çeşitli kitaplardan ve makalelerden istifade edilerek derlenmiş yazılar. İstifade edilen kaynaklar listelendikten sonra genellikle "Hazırlayan: Murat Yazıcı" ifadesi yazının sonuna eklenmiştir.
Bu sayfadaki yazıların mühim bir kısmını çeşitli forumlarda yayınlamıştım. Bu tür yazılarımı düzeltmeler ve ilaveler yaparak burada toparladım. Gerektiğinde eski yazılara yeni belge ve bilgiler ekliyorum.
Not: Sayfanın sol üst köşesindeki rakam, 3 Ocak 2009'dan bu yana bu sayfanın kaç kere görüntülendiğini göstermektedir. Bu rakama blog yöneticisinin girişleri dahil değildir.

Yazıların Kullanım ve Dağıtımı Hakkında

Bu sayfadaki yazıları kopyalayabilir ve kullanabilirsiniz. Buradaki herhangi bir yazıyı başka bir sitede yayınlarsanız, bu sayfaya ( http://muratyazici.blogspot.com/ ) bağlantı vermenizi rica ederim. Zamanla ilave başlıklar eklemenin yanı sıra, mevcut başlıklara da yeni belgeler eklemeyi planlıyorum. Bu sayfaya bağlantı verildiği takdirde, her okuyucu ilgilendiği yazının en yeni haline ulaşma imkânına sahip olacaktır.