"Bazı Hadis-i Şeriflerde, yani Peygamber Efendimiz'in bazı sözlerinde Hz. İsa efendimizin Kıyamet'e yakın yeryüzüne ineceği beyan buyrulmaktadır. Bazı âlimler, bu hadisleri onun ceset-ruh beraber yeryüzüne inip, Allah'ın Dini adına önemli bir fonksiyon göreceği şeklinde yorumlarken, daha başka âlimler onu, Âhir Zaman'da Allah'ın Dini adına Hz. İsa'nın mesajında öncelikle temsil edilen maneviyat, ruhaniyet, haramlardan azamî kaçınma, azamî takva, zühd, anne-babaya tam iyilik, tıb, yani insanların maddî-manevî hayatlarını kurtarma ilmi ve gayreti, helâl yollardan kazanıp, kazançta haram yollara asla tevessül etmeme, insanlarla tam diyalog, hoşgörü, kavgadan-savaşlardan-çatışmalardan kaçınma, dost-düşman herkese iyilikte bulunma gibi İslâmî düsturların daha çok öne çıkacağı, çıkması gerektiği şeklinde anlamaktadırlar."
http://tr.fgulen.com/content/view/16939/11/
Gülen'in burada "...daha başka âlimler onu,..." diyerek yazdığı yanlıştır. Bunları söyleyen bir âlim bilmiyoruz. Eğer kaderi inkâr edecek veya -haşa- Allahü teâlâ geleceği bilmez diyecek kadar azgınlaşmış bazı zamâne din adamları akla gelirse, onlar "âlim" kategorisine girmez ve onların sapık sözleri on dört asırdır hiç bir âlimin inkâr etmediği bir husustan şüphe etmek için sebeb olamaz.
İmam-ı a'zam Ebu Hanife rahimehullah buyuruyor ki:
"Deccal'ın, Ye'cuc ve Me'cûc'un çıkması, güneşin batıdan doğması, İsa aleyhisselâmın gökten inmesi ve sahih haberlerde varid olduğu üzere diğer kıyamet alâmetleri haktır ve vuku bulacaktır." (el-Fıkhu'l-ekber)
Bu hususta burada yüzlerce âlimden nakiller yapılabilir; ancak aklı ve insafı olan için Ehl-i sünnetin reisinin bu ifadesi yeterlidir. Sadece "akademik bilgi" olarak, Yard. Doç. Dr. Ebubekir Sifil'in şu sözlerini buraya almakta fayda görüyorum:
"Sahabeden otuz civarında insan Efendimiz (aleyhi’s-salâtu ve’s-selâm)a ref‘ ederek, ona dayandırarak İsa (aleyhi’s-selâm)ın kıyamete yakın yeryüzüne ineceğini çeşitli bağlamlarda nakletmişler. Kimi uzun, kimi kısa. Kimi olayın şurasını anlatmış, kimi burasını… Ama bütün hepsinin müşterek noktası odur ki İsâ (aleyhi’s-selâm) kıyâmete yakın yeryüzüne inecek. ... Otuz küsür sahâbî ve yetmiş küsür merfû‘ hadis, otuz küsür de sahâbî sözü olarak nakledilmiş rivâyet. Yüz küsür rivayet bugün elimizde sağlam olarak mevcut ki, Hz. İsâ (aleyhi’s-selâm) yeryüzüne kıyâmete yakın inecek,.... Otuz küsür sahâbî râvî… bu Sahâbe’den bize doğru gelirken her tabakada artarak, kabararak gelen bir silsile.. Yani Sahâbe tabakasında otuz ise bu rakam, onlardan nakleden Tâbiûn sayısında biraz daha artacak, râvî sayısı artacak. Onlardan nakleden Tebe-i tâbiîn sayısı daha artacak, derken bize kadar şüphenin gölgesinin bile düşmediği bir tevâtür olarak gelecek." (Dâru’l-Hikme – Şubat 2006)
Nitekim, Ahmed Davudoğlu'nun hazırladığı Sahih-i Müslim Tercüme ve Şerhi'nde şöyle yazılıdır:
"İsâ aleyhisselâmın âhir zamanda yeryüzüne ineceğini bildiren mütevâtir
hadislere muaraza eden ve onun öldüğünü gösteren tek bir hadis yoktur. Kur'ân-ı
Kerîm onun öldürülmeden göğe çekildiğini haber verirken ve Resulullah
(sallallahü aleyhi ve sellem) kıyamete yakın yeryüzüne indirileceğini bildirirken
onun ölmeyip hâlâ sağ bulunduğuna inanmak elbette her müslümana farz olur.
Bunda şüphe eden bilicma' kâfirdir." (c.2, s. 571)
Murat Yazıcı
Murat Yazıcı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder